[b style="line-height: 15px; text-align: justify;"]
3. Hz. Muhammed'in Çocukluk ve Gençlik Yılları[/b]
3.1.Çocukluk Hayatı
Dedesi Abdulmuttalip torununun doğumundan duyduğu sevinci Mekke halkı ile paylaşmak için doğumun yedinci gününde büyük bir ziyafet verdi. Bu ziyafetin sonunda torununa "çok övülen, beğenilen, herkesin sevgi ve saygısını kazanan kimse, güzel huyları olan kişi" anlamına gelen Muhammed adını koydu.
Peygamberimiz sağlıklı büyümesi için Mekke dışında yaşayan Halime adlı bir süt anneye verildi. Halime'nin ailesi çok yoksuldu. Ayrıca bu dönemde kuraklıktan dolayı ürün azalmış, hayvanlar süt vermez olmuştu. Ancak emzirmek için yanına aldığı küçük Muhammed'in evine gelmesiyle evinde büyük bir bolluk görüldü. Daha önce çok az süt veren hayvanların sütü çoğaldı, bahçesindeki ürünlerde bolluk oldu. Bu yüce Allah'ın o aileye bir yardımıydı. Peygamberimiz 4 yaşını bitirene kadar süt annesi Halime'nin yanında kaldı. Beş yaşına girdiğinde, Mekke'ye getirilerek öz annesine teslim edildi. Küçük Muhammed uyumlu bir çocuktu. Bu yüzden oyun oynadığı arkadaşları onu çok severlerdi. Çünkü, arkadaşlarıyla iyi geçinir, kimseyi kırmazdı. Bundan dolayı arkadaşları onunla oyun oynama konusunda çok istekliydiler.
Altı yaşında iken annesiyle birlikte Medine'ye gittiler. Medine'de dayılarının yanında misafir kaldılar. Annesiyle babasının mezarını ziyaret ettiler. Medine'deki işlerini bitirip annesi Amine, yardımcıları Ümmü Eymen ile birlikte Mekke'ye dönüş için yola çıktılar. Amine yolda hastalandı. Ölümünün yaklaştığını anlayınca yardımcıları Ümmü Eymen'in küçük Muhammed'i dedesi Abdulmuttalip’e götürüp teslim etmesini istedi. Daha sonra da vefat etti.
Annesinin ölümünden sonra sekiz yaşına kadar dedesinin yanında kaldı. Dedesi bu zaman içinde torununu yanından ayırmadı Yaşlı dede ölümünün yaklaştığını anlayınca onu amcası Ebu Talip'e emanet etti. Ebu Talip, Mekke'de sevilen biriydi. Kendisine emanet edilen yeğeni Muhammed'i kendi çocuklarından ayırmadı.
3.2. Gençlik Hayatı
Hz. Muhammed, çocukluk yaşamının büyük bir bölümünü amcası Ebu Talip’in yanında geçirdi. Amcası ticaretle uğraşıyordu. Çocuk yaşına rağmen o da amcasına yardım etmeye çalışıyordu. Amcası ticaret yapmak amacıyla Mekke dışına gittiği bazı seferlerde onu da yanında götürdü. Amcasının yanında ticaret yapmayı öğrendi. Daha sonra geçimini sağlamak amacıyla ticaret yapmaya başladı. Doğruluğu, dürüstlüğü ve becerikliliği ile bu işte çok başarılı oldu. işlerine verdiği önem ve güvenirliliği ile herkesin dikkatini çekti. Emanete sahip çıkma, yalan konuşmama, verdiği sözü tutma gibi pek çok ahlakı erdeminden dolayı çevresinde Muhammed'ülEmın (Güvenilir Muhammed ) diye tanındı.
Dürüst, başarılı ve güvenilir bir ticaret adamı oluşu herkesi etkilediği gibi Mekke'nin zengin kadınlarından biri olan Hz. Hatice'yi etkiledi. Hz. Hatice zengin bir kadındı. Ticaret yapanlara parasal destek sağlayarak ortak ticaret yapardı. Peygamberimize kar ortağı olarak ticaret yapmayı teklif etti. Bu teklifi kabul eden Peygamberimiz bir süre Hz. Hatice'nin ticaret işlerini yürüttü. Hz. peygamberin dürüst bir şekilde ticaret yapması ve erdemli davranışları onu çok etkiledi. Akrabaları aracılığı ile Peygamberimize evlenme teklifinde bulundu. Peygamberimiz bu teklifi kabul etti.
Hz. Muhammed, Hz. Hatice ile evlenerek mutlu bir aile yuvası kurdu. Evlendiklerinde Peygamberimiz 25, Hz. Hatice ise 40 yaşındaydı. Ancak evliliklerinde yaş farklılığının hiçbir önemi yoktu. Çünkü hem Hz. Hatice'nin hem de Peygamberimizin birbirine sevgileri ve saygıları vardı.
Peygamberimiz Hz. Hatice hayatta iken ondan başka bir kadınla evlilik yapmadı. Hz. Hatice ile evliliğinden altı çocuğu oldu. Bu çocuklarından erkek olanların hepsi küçük yaşlarda öldü. Hz. Fatıma dışındaki kızları da o hayatta iken öldüler. Peygamberimizin soyu Hz. Ali ile evlenen Hz. Fatıma'nın dünyaya getirdiği çocuklar ile devam etti.