4. Dostluk ve Kardeşliğin Temeli Sevgidir
Kalpler karşılıklıdır. Herkesi seven biri, herkes tarafından sevilir. Bu yüzden sevilen bir kimse olmak için insanları sevmeli ve onlara değer vermeliyiz. Eğer ekşi suratlı, kimseye güler yüz göstermeyen, değer vermeyen biri olursak bunun sonucunda da kaçınılmaz olarak sevilmeyen biri oluruz. Bu ise en çok bizi üzer. Sevinçli günlerimizde onu paylaşacak, kederli günlerimizde bizi teselli edecek birini bulamayız.
Sevmek ve sevilmek bütün canlıların sahip olduğu doğal bir ihtiyaçtır. Yaşamak için nasıl ekmeğe, suya havaya muhtaçsak, aynı şekilde sevmeye ve sevilmeye de ihtiyaç duyarız.
Sevgi, merhametli ve şefkatli olmanın göstergesidir. Arkadaşlarını seven biri, onlara karşı acımasız olamaz. Doğayı seven biri, kıyamadığı için onu kirletmez. Çiçekleri seven bir onu koparmaya içi elvermez. Çünkü kopardığı takdirde onların kısa sürede solup öleceklerini bilir. Çocukları seven biri, onların gönüllerini kırmak istemez. Merhamet ve şefkat yaygınlaştıkça insanlar yırtıcı duyguların etkisinden kurtulur.
Sevgi bazen kendisini saygı olarak gösterir. Babamızı sever, bu sebeple onun sözlerine değer verir. onu sayarız. Allah’ı çok severiz ve onun buyruklarını yerine getiririz. Peygamberimizi severiz ve onun yaşamını kendimize örnek alırız.
Açıkça anlaşıldığı gibi biz canlılar sevgiye çok ihtiyaç duyarız. Sevilen biri olmak için kendimiz de sevmeli, böylece sevgiyi yaygınlaştırmalıyız. Biz sevdikçe daha çok sevilir, sevildiğimizi fark ettikçe daha çok severiz.
Başkalarıyla iyi ilişkiler kurmak ve onlara karşı iyi davranabilmek kolay değildir. Bunu gerçekleştirmek için sevgi gerekmektedir. İnsan sevdikleri hakkında daima iyi şeyler düşünür, onlar için her türlü fedakârlıkta bulunabilir. Bu yüzden dostluk ve kardeşliğin temeli sevgidir.
İnsan sevdiği kişinin iyiliğini kendi iyiliğinden bile öne alabilir ve bu uğurda her türlü zorluğa katlanabilir. Annenin çocuğuna duyduğu sevgi bunun en güzel örneğidir. Ama sevgi olmaksızın fedakârlıkta bulunmak kolay değildir. Sevemeyenler dostça, kardeşçe ilişkiler kuramazlar
“Birbirini seven iki kişinin en üstünü arkadaşını en çok sevendir.” (Buharî)
“Bir kimse kardeşini severse ona kendini sevdiğini haber versin.” (Ebu Davud, Tirmizî)
SEVGİ ADAMLARI
Bir gün bilge bir kişiye sormuşlar:
- Sevginin yalnızca sözünü edenlerle onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?
- Bakın göstereyim, demiş bilge. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş, arkasından da bir metre boyunda kaşıklar. Bilge, bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz, diye bir de şart koymuş. "Peki!" demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü tastan çorba alıp ağızlarına götüremiyorlar. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.
Bunun üzerine bilge, şimdi sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe, demiş. Bu defa, yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş, oturmuşlar sofraya. "Buyurun!" denilince, her biri uzun saplı kasığım çorbaya daldırdıktan sonra karşısındaki kardeşine uzatarak çorbayı içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve Allah'a şükrederek sofradan kalkmışlar. Bunun üzerine, bilge şöyle demiş:
"İşte kim ki yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da doyurulacaktır."
Demek ki Sevgi ile her türlü sorun çözülebilir. Onunla bütün kötülükler iyiliğe, bütün çirkinlikler güzelliğe dönüştürülebilir. Sevgi ve iyilik, kötülükleri yok eder. Yeter ki biz sevmeyi bilelim. Sevginin sözünü eden değil, bunu davranışlarıyla gösteren kişiler olalım. Bu noktada önemli olan içimizdeki sevgi duygusunun davranışlarımıza yansımasıdır. Sevgimiz ne kadar güçlü ise davranışlarımızı o denli iyiliğe yönlendirir.