[b style="line-height: 14.25pt; text-align: justify;"]1. Sevmek ve Sevilmek Niçin Bir İhtiyaçtır? [/b]
Sevgi o kadar değerli bir şeydir ki, nefes alıp veren her canlı ona muhtaçtır. Onsuz ne insanlar, ne de hayvanlar yaşayamazlar.
Aslına bakarsanız dünya da sevgiyle ayakta durur. Eğer sevgi kalkıp, onun yerine nefret hakim olsaydı dünya yaşanmaz bir yer olurdu.
İnsanlar doğduklarında onu kucaklayıp bağrına basacak anne kucağı ararlar. Hayvan yavrularının, annelerinin diliyle onları yalayıp okşamalarından ne kadar büyük keyif aldıklarını görmüşsünüzdür. Ya o afacanların birbirleriyle şakalaşmaları, hoplayıp zıplamaları... Bir kediyi sevgiyle okşadığınızda mırıl mırıl ses çıkarır. Bir köpeğe ilgi gösterdiğinizde hemen kuyruk sallamaya, sokulmaya, oyunlar yapmaya başlar.
Ya biz? Annemiz bizi sarıp “Canım yavrum!” diyerek kucakladığında içimiz sevgi ve sevinçle dolar. Babamızın bizimle ilgilenmesi, onunla beraber bir iş yapmamız bizi ne kadar mutlu eder! Sanki o an kendimizi erişkin bir insan gibi hisseder, kendimizle gurur duyarız.
Sevdiğimiz insanları düşünelim. Bunların kimileri akrabalarımız, kimileri mahalleden veya okuldan arkadaşlarımızdır. Eğer onlar olmasaydı hayat oldukça sıkıcı ve zor olurdu. Bizim varlığımızla da onlar çok sevinmektedirler. Biz bazen bunun aksini düşünsek de gerçekten büyüklerimiz, dostlarımız, arkadaşlarımız bizi çok severler.
Bazen çok muhtaç olduğumuz şeylerin kıymetini bilmeyiz. Tıpkı ekmekleri çöpe attığımız gibi sevgisine muhtaç olduğumuz kimseleri düşüncesizce kırarız. Sevdiğimiz insanlara yeterli ilgiyi göstermememiz de bir başka kabahatimizdir.
Sevmek ve sevilmek, sevgi alışverişidir. Sevgi ise insanın bir şeye ya da bir kimseye karşı yakınlık ve bağlılık göstermesine sebep olan bir duygudur. Aile üyelerimizle ve çevremizdeki diğer insanlarla sevgi alışverişinde bulunuruz. Sevmek ve sevilmek insanların içinde var olan ve hiç yok olmayan ve hep doyurulmak isteyen bir duygudur. Günlük konuşmalarımızda sevgimizi ifade eden pek çok kelime ve cümle kullanırız. Anneciğim, sevgili kardeşim, canım babam, canım arkadaşım bunlardandır.
İnsanların birlikte yaşamaları, birbirine yardımcı olmaları, toplum ve başka insanlar için üretken ve yapıcı olmak, birleştirici durumda bulunmak insanlar için bir ihtiyaçtır ve bu da ancak sevgi ile mümkündür.
SEVGİ
Gül, annesiyle beraber yürüyordu. Yolun karşısında, babasıyla birlikte okula doğru giden bir çocuk görünce durdu ve onlara bakmaya başladı. Çocuk, babasının elini sıkı sıkı tutmuştu. Neşe içinde babasıyla konuşuyordu. Gül, onların arkasından bakarken annesi:
– Nereye bakıyorsun öyle? diye sordu. Gül yavaşça:
– Çocuğa bakıyorum, dedi. Babası onunla ne kadar güzel konuşuyor.
Annesi, Gül’ün sözünü duymamış gibi devam etti:
– Başka çocuklar, çok kötü havalarda bile okula yürüyerek gidiyor. Oysa baban her gün olmasa da işe giderken seni arabayla okula bırakıyor. İstersen baban da seni yürüyerek okula götürsün. Gül, üzüldüğünü annesinden gizlemeye çalışarak:
-Keşke, dedi. Belki bu sayede babamın elinden tutabilirdim.
Sare SOYER HARMANCI