“Deki: O Allah bir tektir. Allah hiçbir şeye muhtaç değildir. O, doğurmamış, doğrulmamıştır. O’nun eşi ve benzeri yoktur.”(4)
Yerin ve göklerin yegâne yaratıcısı sadece O’dur. Yaratıcılığında ve rızıklandırıcılığında ortağı (eşi) olmayan tek ma’bud da O’dur.
O’nun zatına ve sıfatlarına denk her hangi bir varlık da kesinlikle olamaz. Yarattığı sonsuz denebilecek nitelikteki nimetlerin bize ulaşması da ancak O’ndan başka hiçbir varlıkla mümkün değildir.
Hükmünün her yerde geçtiği, ol dediği her şeyin boyun eğerek hemen olduğu tek güçlü varlık da O’dur. Kendisinden başka ilâh olmayan tek ilâh O’dur.
“Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka tanrılar bulunsaydı, yer ve gök, (bunların nizamı) kesinlikle bozulup gitmişti. Demek ki arşın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir.”(5)
Şu halde Allah birdir. Eğer ilâhlar birden fazla olsa idi, bu ilâhlar birbirleri ile anlaşamazlar, birinin yaptığına, yarattığına diğeri karşı çıkardı, o zaman da âlemde düzenden eser kalmazdı.
Halbuki, âlemde eşsiz bir nizam (düzen) mevcuttur. Öyle ise Allah vardır, birdir ve eşi benzeri yoktur.