nowrun Özel Kullanıcı
Mesaj Sayısı : 556 Para : 93893 Rep : 0 Kayıt tarihi : 09/06/13
| Konu: 2.6. Hacı Bektaş Veli Perş. Ağus. 01, 2013 5:50 am | |
| [b style="line-height: 18px; text-align: justify;"] 2.6. Hacı Bektaş Veli [/b] Gerçek ismi, Seyyid Muhammed bin İbrahim Ata olan, Hacı Bektaş-ı Veli Horasan'ın Nişabur şehrinde 1209 senesinde doğdu ve 1270 yılında Nevşehir’de vefat etti. Hacı Bektaş Veli; Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşundan önce 13. yüzyılda, Anadolu’da gönülleri aşkla, insan sevgisiyle, birlik ve beraberlik aşkıyla tutuşturan, büyük bir “Veli”, büyük bir “Düşünür”dür.
Hacı Bektaş Veli; Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi’nin talebelerinden Lokman Perende elinde yetişmiş ve daha sonra da kendisinin geliştirmiş olduğu inanç sisteminde, öz be öz Türkçe’yi kullanmış, İslâm dinînin aşk ve bilgi mahiyetini arz diliyle yorumlayarak pek çok gönül er’i yetiştirmiştir.
Hacı Bektaş-ı Veli, eğitimini tamamladıktan sonra Anadolu'ya geldi. Halka doğru yolu göstermeye başlayan ve kıymetli talebeler yetiştiren Hacı Bektaş-ı Veli, kısa zamanda tanınarak büyük rağbet gördü. Bu sırada Anadolu'da dini, iktisadi, askeri ve sosyal teşekkül olan ve kendisinin de bağlı olduğu "Ahilik Teşkilatı" ile büyük hizmetler yapan Hacı Bektaş-ı Veli ve talebeleri, Osmanlı sultanları tarafından da sevildi ve hürmet gördü. Bu sıralarda kuruluş devrinde olan Osmanlı Devleti'nin sağlam temeller üzerine oturmasında büyük hizmetleri oldu. Hacı Bektaş-ı Veli'yi kendilerine manevi pir olarak kabul eden Yeniçeri Ordusu, manevi hayatını ve disiplinini ona bağladı. Hacı Bektaş-ı Veli, asırlarca Yeniçeriliğin piri, üstadı olarak bilindi.
Hacı Bektaş-ı Veli'nin Makalat adlı Arapça bir eseri vardır. Hacı Bektaş-ı Veli'nin derslerini ve sohbetlerini takip ederek onun tarikatına bağlananlara, tasavvuftaki usule uyularak "Bektaşi" denildi. Makalat'ın asıl nüshaları tetkik edildiğinde, onun; İslam dinine sıkı sıkıya ve sağlam bir şekilde bağlı, İslamiyet’e uymayan davranışlara şiddetle karşı çıkar. çoğa şükrederek dağıtmak Hacı Bektaş Veli; Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslâmlaşmasında birlik ve beraberliği temin eden güçleri, kendi fikir şemsiyesi altında toplayarak; büyük bir hoşgörü, insan sevgisi ve iman ile Türk tarihinin belki en kritik bir zamanında, büyük aksiyonunu karizmatik yapısıyla gerçekleştirmiş, Anadolu Türklüğünün ayakta kalmasını temin etmiştir. | |
|