Klavye Bebeleri
Klavye Bebeleri
Klavye Bebeleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Klavye Bebeleri

Yeni bir forum yeni bir hayat
 
AnasayfaKapıGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Mod eksiğimiz vardır
Yakında 2.sınıf bölümümüz açılacaktır
!!! ****** Köşemiz Açıldı !!!
!!! Ansiklopedimiz açıldı !!!
Portalımıızın en altında ziyaretçi defterimiz açılmıştır

 

 2.4. Ahmet Yesevî

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
nowrun
Özel Kullanıcı
Özel Kullanıcı
nowrun


Mesaj Sayısı : 556
Para : 93893
Rep : 0
Kayıt tarihi : 09/06/13

2.4. Ahmet Yesevî Empty
MesajKonu: 2.4. Ahmet Yesevî   2.4. Ahmet Yesevî EmptyPerş. Ağus. 01, 2013 5:53 am

"Pir-i Türkistan"  Ahmet Yesevî, Güney Kazakistan'da, Çimkent şehrine 7 km. uzaklıktaki, bugün Türkistan adı ile tanınan YESİ şehrine 157 km. uzaklıktaki Sayram kasabasında doğmuştur. Doğum yılı bilinmemektedir. Ancak 73 yaşında ve 1166 yılında vefat ettiği şeklindeki yaygın görüşe göre 1093 yılında doğduğu tahmin edilmektedir. Rivayetlere göre önce annesini, sonra babasını kaybeden 7 yaşındaki Ahmet, ablasının himayesinde büyümüştür. Yesi'ye gelen Arslan Baba adlı bir mürşit, O'nun tahsil, terbiyesini üstlenir. Bir süre sonra Arslan Baba ölür, Yesevî de o zamanın önemli kültür ve ilim merkezlerinden olan Buhara'ya gider. Burada Hâce Yusuf-i Hemedani'ye intisap eder ve onun irşadı altına girer.
Büyük Türk mutasavvıfı  Ahmet Yesevî, Türk dünyasının yetiştirdiği önemli şahsiyetlerden ve Türklüğün sembol isimlerinden biridir. Ahmet Yesevi düşüncelerini anlatmak için, o dönemde gelenek olduğu üzere Arapça veya Farsça'yı değil, Türkçe'yi seçmiştir. Hece vezniyle yazdığı şiirlerle öğretisinin hızla yayılmasını ve kuşaktan kuşağa kolayca aktarılmasını bu yolla sağlayan Yesevi'nin "Hikmet" olarak adlandırılan ve yüzyıllarca sözlü olarak yaşatılan şiirleri, 15. Yüzyılda yazıya geçirilerek "Divan-ı Hikmet" adı altında toplanmış ve elden ele dolaşarak günümüze kadar gelmiştir.
Yesevî, eski Türk inanışlarının kalıntılarını İslâmiyet ile uzlaştırmaya çalışan, İslâm'ı yeni kabul etmiş insanlara bu dinin sıcak, samimi, hoşgörülü, insan ve tanrı sevgisine dayalı gerçek yüzünü tanıtmıştır.
 
HİKMET adını verdiği dörtlüklerinde Yesevî
 
“Benim hikmetlerim hadîs hazinesidir
Kişi pay görmese, bil habistir
Benim hikmetlerim süphanın fermanı
Okuyup bilsen, hepsi Kur'an'ın anlamı” demektedir.
Ahmet Yesevî'nin Türk tasavvuf geleneğinin kurucusu olması ve kendisinden sonraki büyük mutasavvıflar, Yunus Emre, Mevlâna, Hacı Bektaş-ı Veli ve diğerleri üzerindeki etkisi, böylece Anadolu'nun bir Türk Yurdu haline gelmesindeki manevi rolü, İslamiyet'i dosdoğru anlayan ve anlatan, sade ve temiz üslubu, güzel Türkçe'mizin mimarlarından oluşu, insanlığın ihtiyacı olan yüksek değerleri daha o zamanlar dile getirdiği kardeşliğe, dostluğa, sevgi ve hoşgörüye dayalı düşünceleri bilinmektedir.
Türk'lerin İslâmiyet’i anlama ve algılama noktasında YESEVÎ bir ekoldür. Bu açıdan bakıldığında Yesevî, tüm Türk dünyası için çok önemli bir konuma sahiptir. Kendini tanıma umdesi, kültürünü, dilini, tarihini ve dinini tanımak Yesevî düşüncesinin özüdür.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://klavyebebeleri.umbb.net
 
2.4. Ahmet Yesevî
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Klavye Bebeleri :: Eğitim ve Öğretim :: Orta Öğretim :: 6.Sınıf-
Buraya geçin: