Klavye Bebeleri
Klavye Bebeleri
Klavye Bebeleri
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Klavye Bebeleri

Yeni bir forum yeni bir hayat
 
AnasayfaKapıGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Mod eksiğimiz vardır
Yakında 2.sınıf bölümümüz açılacaktır
!!! ****** Köşemiz Açıldı !!!
!!! Ansiklopedimiz açıldı !!!
Portalımıızın en altında ziyaretçi defterimiz açılmıştır

 

 4. Hz. Muhammed'in Çocukluk ve Gençlik Yıllarındaki Erdemli Davranışlarını Öğrenelim

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
nowrun
Özel Kullanıcı
Özel Kullanıcı
nowrun


Mesaj Sayısı : 556
Para : 93893
Rep : 0
Kayıt tarihi : 09/06/13

4. Hz. Muhammed'in Çocukluk ve Gençlik Yıllarındaki Erdemli Davranışlarını Öğrenelim Empty
MesajKonu: 4. Hz. Muhammed'in Çocukluk ve Gençlik Yıllarındaki Erdemli Davranışlarını Öğrenelim   4. Hz. Muhammed'in Çocukluk ve Gençlik Yıllarındaki Erdemli Davranışlarını Öğrenelim EmptyPtsi Tem. 29, 2013 4:12 am

[b style="line-height: 15px; text-align: justify;"]4. Hz. Muhammed'in Çocukluk ve Gençlik Yıllarındaki Erdemli Davranışlarını Öğrenelim[/b]
4.1. Hz. Muhammed Aile Büyüklerini Sever Sayardı
Peygamberimiz kendisinin yetişmesinde, hayata hazırlanmasında emeği ve hizmeti geçen tüm aile büyüklerini sever sayardı.
Annesi Amine'nin kendisine gösterdiği şefkati hiç unutmazdı. Onun yanında 4-6 yaşları arasında sadece iki yıl kalabilmişti. Ama o, annesinin sıcak ilgisine ve sevgisine erişmişti. Annesi onu çok severdi. Peygamberimiz de onu hep sevgi ve saygıyla anardı. O öldükten sonra hatırladıkça gözleri yaşarırdı.
Sütannesi Halime'ye çok bağlanmıştı. Sevgi ve saygısından dolayı ona da ''anneciğim'' derdi. Sütkardeşi Şeyma'yı da saygıyla anardı. Daha sonraki yıllar- da, sütannesi ve sütkardeşiyle karşılaştıkça onlarla içten bir şekilde ilgilenmişti.
Dedesi Abdulmuttalip’i de sever sayardı. O da Peygamberimizi çok severdi. Bu nedenle ölürken onu sevgi ve acıma duygusu daha güçlü olan oğlu Ebu Talip’e emanet etti. Ebu Talip, Peygamberimizin babası Abdullah'ın anne ve babadan öz kardeşiydi. 8-13 yaşları arasında sevgili Peygamberimiz, amcası Ebu Talip'in evinde kaldı. Yengesi Fatma da Peygamberimize öz anne gibi davranırdı. Sabahleyin uyanınca önce Peygamberimizin karnını doyururdu. Evin görülecek işleri olduğunda öz oğullarına ağır olanları verir, en hafif işleri Peygamberimize bırakırdı. Sevgili Peygamberimiz bu hanıma, derin bir sevgi ve saygı ile bağlanmış, onu öz annesinin yerine koymuştu.
Peygamber Efendimiz dadısı Ümmü Eymen'e de aynı şekilde sevgi ve say- gıda kusur etmemişti. Onun, üzerindeki emeklerini hiçbir zaman unutmamış, kendisine, ''Sen benim ikinci annem sayılırsın.'' demiştir.
4.2. Hz. Muhammed Dürüst ve Güvenilirdi
Hz. Muhammed çocukluğundan itibaren doğru sözlülüğü esas aldı. Hiç bir zaman doğruluk ve dürüstlükten ayrılmadı. Çevresindekiler onu doğruluk, dürüstlük ve güvenilirlik özellikleriyle tanıdılar. Mallarını ve eşyalarını hiç çekinmeden emanet ettiler. Söylediği sözlerin doğruluğundan ve verdiği kararların tutarlılığından hiçbir zaman şüphe duymadılar. Doğruluğu, dürüstlüğü ve güvenirliliğinden dolayı Muhammedü’l-Emin (Güvenilir Muhammed) adını verdiler.
insanlar Peygamberimizin taraf tutmayacağını verdiği kararlarda adaletli davranacağını çok iyi bilirlerdi. Bundan dolayı pek çok anlaşmazlıkta onun hakemliğine baş vururlardı. Verdiği kararların doğruluğuna inanıp güvenerek bu kararları uygularlardı.
Hz. Muhammed'in toplum içindeki dürüstlüğünün ve güvenirliliğinin ölçüsünü görmek bakımından ''Kabe hakemliği'' önemli bir örnektir. Şiddetli rüzgar ve yağmurlar Kabe'nin hasar görmesine neden olmuştu. Kabileler hasar gören Kabe'nin tamirinin yapılması konusunda iş bölümü yaptılar. Tamirat bittiğinde sıra ''HacerüIesved (Kara Taş)'in Kabe'deki yerine konulmasına geldi. Ancak taşın konulması konusunda anlaşmazlık çıktı. Her kabile taşın yerine konulması onurunun kendilerine ait olduğunu iddia ediyordu. Kabilelerin ileri gelenleri merakla Kabe'ye ilk girecek kişiyi beklemeye başladılar. Hz.Muhammed'in Kabe'ye doğru geldiğini görünce çok sevindiler. Hep birden: "Elemin (Güvenilir insan) 0[ Onun aramızda vereceği her karara razıyız." dediler. Anlaşamadıkları konuyu Peygamberimize anlattılar. Peygamberimiz bir örtü buldu ve Hacerülesved'i ortasına koydu. Her kabileden bir kişinin örtünün bir ucundan tutarak taşı kaldırmalarını istedi. Taş konacağı yere kadar kalkınca bizzat taşı kendi elleriyle yerine koydu. Onun bu davranışı ile büyük bir anlaşmazlık çözülmüş ve kavga önlenmiş oldu.
4.3. Hz. Muhammed Çalışmayı ve Yardımlaşmayı Severdi
Peygamberimiz çalışmayı seven biriydi. Asla çalışmaktan kaçmazdı. Kimseye yük olmak istemezdi. Bunun için işlerini bizzat kendisi yapmaya dikkat ederdi. gençliğinde ticarete başladı. Böylece geçimini kendi kazancı ile sağladı. Dışarıda ticaretle uğraşırdı. Eve geldiğinde de ayakkabı tamiri, elbiselerin sökülen yerlerini dikme, elbise temizliği, evin süpürülmesi ve yemek yapma gibi ev işlerinde de çalışarak eşine yardımcı olurdu.
Hz. Muhammed yardımlaşma konusunda da örnek bir insandı. Yardımlaşmaya ve dayanışmaya çok önem verirdi. insanlara karşı sevgisi, şefkati, merhameti ve yardım etme duygusu çok genişti. Maddi durumu kötü olan insanlara merhametle yaklaşırdı. Onların bu durumlarına çok üzülürdü. Fakirleri, yoksulları, kimsesizleri korumak için elinden geleni yapmaya çalışırdı.
Hz. Muhammed yardımlaşma konusundaki düşünceleri her zaman aynıydı. insanlara yardım etme arzusunda oldu. Bu arzusunu yerine getirmek için 20 yaşında bir genç fakir kimsesiz güçsüzleri korumak ve yardım etmek amacıyla kurulan hilfulfudul cemiyetinin kurucuları arasında yer aldı.
4.4. Hz. Muhammed Kötü Davranışlardan Kaçınırdı
İslam’dan önce Araplar putlara tapardı. Öç alma, kan gütme onların en belirgin özelliklerindendi. içki, kumar, tefecilik yaygındı. Hz. Muhammed bu tür kötü davranışlardan hep kaçındı, onlara hiç bulaşmadı.
Belirli zamanlarda Araplar putlar onuruna şölenler düzenler, geleneksel eğlenceler yaparlardı. Hz. Muhammed bu tür cahilliye çağı inanış ve kültürünü simgeleyen oyun ve eğlencelere de hiç katılmadı. Çünkü o tür yerlerde kötü davranışlar sergileniyordu. o, putlar şerefine kesilen kurban etlerinden de hiç yemedi. Yakınları adına katıldığı imece çalışmalarında da görgü kurallarına ay- kırı bir hareket yapmadı.
Hz. Muhammed çocukluk ve gençlik yıllarında içki içmezdi, kumar oynamazdı, ona buna iftira atmazdı, yalan söylemezdi, başkalarına haksızlık yapmazdı. Büyüklerine ve komşularına saygısızlık etmezdi. Arkadaşlarına kırıcı davranmazdı. Tembellik yapmazdı. Onun bunun sırtından geçinen insanlardan uzak dururdu. Alış verişte de hiç kimseyi kandırmazdı.
Allah onu İslam’dan önceki hayatında kötü davranışlar yapmaktan korudu.
4.5. Hz. Muhammed Haksızlıklara Güzel Bir Tavırla Karşı Çıkardı
Hz. Muhammed'in çocukluk ve gençlik yıllarındaki en belirgin özelliği haksızlıklara karşı çıkmasıydı. 0, bu amaçla ortaya çıkan grup çalışmalarına de severek katılırdı. Yani haksızlığın önüne geçmek için tek başına çalıştığı gibi başkalarıyla iş birliği yaparak da çalışırdı. Katıldığı bu tür etkinliklerden biri Hılfulfudul (Haklar Sözleşmesi) idi. Bu, bir çeşit dernek olup o yıllarda Mekke'de ortaya çıkan haksızlıkları önlemek, huzur ve güveni sağlamak için kurulmuştu. Çünkü o sıralarda peş peşe meydana gelen iç savaşlarda Mekke'de huzur ve güvenlik kalmamıştı. Mekke'ye dışarıdan gelen tüccarların mallarına el konuluyor, karşılığı olan para ödenmiyordu. Bu tür haksızlıkların önüne geçilmeliydi. Bu derneğe Peygamber Efendimiz de üye oldu. Bir üye olarak Sevgili Peygamberimiz, dernek adına kendisine başvuran çok sayıda yabancının hakkını korudu. Aldanmayı ve aldatmayı önledi.
Bir defasında kötü davranışlarıyla tanınan Ebu Cehil, bir yabancının malına el koydu. Karşılığı olan parayı vermek istemedi. Adam, perişan durumdaydı. Ne yapacağını bilemiyordu. Derdine çare ararken ona Hz. Muhammed'e gitmesini önerdiler. o da öyle yaptı. Bunun üzerine Peygamberimiz o adamla birlikte Ebu Cehil'in evine gitti ve adamın hakkı olan parasını almasını sağladı. Böylece Peygamber Efendimiz bir haksızlığın önüne geçmiş oldu. o, haksızlıklara sürekli karşı çıkardı.
4.6. Hz. Muhammed Arkadaşlarıyla iyi Geçinirdi
İyi geçinmek Hz. Muhammed’in örnek alınacak yönlerinden biriydi.o bütün ömrü boyunca insanlarla iyi geçinmeyi esas aldı Çocukluğundan peygamberliğine kadar hayatının her döneminde insanlar ile iyi ilişkiler içinde oldu. Çocukluğunda oyun oynadığı arkadaşlarıyla tartışma ve kavga etmeden oynamaya dikkat ederdi. Oyunun bozulmasına neden olacak davranışlarda bulunmazdı. Onun oyunda olması, oyunun bozulmasını önlerdi. Bunun için bütün arkadaşları onunla oyun oynamaktan hoşlanırlardı.
Gençlik döneminde de arkadaşları ile olan ilişkilerindeki hoşgörüsü, verdiği sözleri tutması. sevgisi ve saygısı ile arkadaşlarının övgüsünü kazanmıştı. ilişkilerinde verdiği sözü tutmaya çok dikkat ederdi. Hatta bir keresinde bir arkadaşı ile buluşmak için sözleşmişlerdi. Ancak arkadaşının verdiği sözü unutarak buluşma yerine gelmemesine karşılık o buluşulacak yerde üç gün onun gelmesini beklemişti. Peygamberimizin kendisini üç gün beklediğini öğrenen arkadaşı yaptığı davranışın yanlışlığından dolayı ondan özür dilemişti. O da kızmayarak onu affetmişti.
Sır saklamanın arkadaşlık ilişkileri bakımından önemli olduğuna inanırdı. ilişkilerin güven duygusu üzerine kurulmasını arzulardı. Güveni sarsacak davranışların yapılmaması gerektiği görüşündeydi. Arkadaşlarıyla şakalaşırdı. Şakalarında gönül alıcı ve bir gerçeği öğretici yön ağırlık taşırdı.
Arkadaşlık ilişkilerinin uzun süreli olmasına önem verirdi. Arkadaş olduğu kimseyi kardeş gibi kabul eder ve ona çok güvenirdi. Arkadaşlarının görüşlerine değer verirdi. Önemli gördüğü olaylar üzerinde onlarla görüş alışverişinde bulunurdu. Bayram sevincini onlarla ve çevresindekilerle paylaşırdı. Arkadaşlarından birini bir süre göremeyince mutlaka durumunu sorar hasta ise ziyaret eder, sorunu var ise çözmeye çalışırdı.
4. 7. Hz. Muhammed Doğayı ve Hayvanları Çok Severdi
Hz. Muhammed çocukluk yıllarını hep doğayla iç içe geçirdi. Hevazin kabile- sinin Beni Sa'd yurdunda, sütannesi Halime'nin yanında dört yaşına kadar kadardı. Sevgili Peygamberimiz doğayı orada tanıdı. Sütkardeşi Şeyma ile kırlarda koyun otlatırdı. Hz. Peygamberde doğa ve hayvan sevgisi işte bu yaşlarda başladı. Onun doğa sevgisi Mekke'ye geldikten sonra da devam etti. Annesi onu altı yaşında Medine'ye götürdüğünde orada Medineli çocuklarla oyunlar oynadı, kırlarda gezindi, yüzme öğrendi, koşu ve yürüyüş yaptı. Sevgili Peygamberimiz, çocukluk ve gençlik yıllarında Suriye ve Yemen taraflarına da gitmişti. Böylece, değişik yerler gördü. Çöllerden geçti. Doğanın güzellikleriyle tanıştı. Değişik hayvanları tanıdı. Bütün bunları sevdi. Çünkü o, gördüğü şeylerin Yüce Allah tarafından yaratıldığını biliyordu. Allah'ın yarattıklarını sevmenin bir erdem olduğu bilincindeydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://klavyebebeleri.umbb.net
 
4. Hz. Muhammed'in Çocukluk ve Gençlik Yıllarındaki Erdemli Davranışlarını Öğrenelim
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 3. Hz. Muhammed'in Çocukluk ve Gençlik Yılları
» 3. Salavat Dualarını Ezberleyelim ve Anlamlarım Öğrenelim
» Rabbena Dualarını Ezberleyelim ve Anlamlarını Öğrenelim.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Klavye Bebeleri :: Eğitim ve Öğretim :: İlköğretim :: 4.Sınıf-
Buraya geçin: