Kırlardan rast gele koparıp kokladığımız bir çiçekten, içinde yaşadığımız dünyamızdan binlerce defa daha büyük olan güneşe kadar her şey ne kadar mükemmel.Her an almak zorunda olduğumuz nefesimizdeki düzen, periyodik aralıklarla kırptığımız göz kapaklarımız, duymamızı sağlayan kulağımız, yaşamamızı sağlayan ritim harikası kalbimiz.
Bakmaya doyamadığımız denizin ufkunda doğan güneşin sulardaki altın sarısı görüntüsü ve derken tepelerin ardından solan bir yaprak gibi batışı.
Yaz, kış tepelerinde karların eksik olmadığı, aynı anda eteklerinde binlerce çeşit çiçeğin burcu burcu koktuğu ve yüzlerce çeşit yeşilin birbirini sarmaladığı yüce dağlar.
Minik bir yavrunun gözlerinde bulunan sevinç, huzur ve tatlılık, minicik bir kuzuda var olan ürkek sevecenlik, kanatlarını çırpıştırarak uçan minik bir serçenin üzerindeki çekingenlik.
Her baharda birlikte yeşeren ve yeniden dirilen doğanın, her sonbaharda tekrar ölüm uykusuna dalışı.
Yağmurların yağışı, rüzgârın esmesi, güneşin dünyamızı ısıtması ve ışıtması, gök yüzünde bir kandil misali gece lambası gibi parlayan ay ve onun çevresini süsleyen milyonlarca gezegen, ışığı görünen ve görünmeyen milyonlarca yıldız evrende sarsılmaz ve asla inkâr edilemez bir düzenin var olduğunu bizlere göstermekte.
En iyi ressamdan daha iyi ressam, en iyi heykel tıraştan daha iyi heykel tıraş, en iyi sanatkârdan daha iyi sanatkâr, en iyi mimardan daha iyi mimar ve en iyi mühendisten daha iyi mühendisin varlığını görmek, görmesek bile anlamak pek de zor olmasa gerek.
“Üstlerinde kanatlarını açıp kapatarak uçan kuşları (hiç) görmediler mi?Onları (havada) Rahman olan Allah’tan başkası tutmuyor.”(1) diyen Kur'anıkerim’in bu âyeti kuşun kanadına dikkatimizi çekerek,Allah’ın varlığına işaret ederken, bir başka âyette de “(insanlar) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yer yüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?”(2) diyerek de O’nun varlığını görmemenin imkânsızlığına işaret etmektedir.
Yüce Allah görmeyi bilenlerin her yerde ve her şekilde gördüğü, görmeyi bilmeyenlerin ise her türlü mucizeye rağmen bir türlü göremediği bir hakikattir.
O’nun varlığını belgeleyen evrenin âyetleri görünen, O’nun varlığını belgeleyen Kur’an’ın âyetleri ise,okunan âyetleridir.